Anti-spam korumalar ve internet reklamcılığındaki gelişmeler, 2012 yılında spam grafiğinde sürekli azalmayla sonuçlandı. Spam seviyesi, son 5 yılın en düşük rakamlarına ulaştı. Tablo iyimser olsa da Kaspersky lab yetkilileri zararlı e-postalar konusunda uyarılarını sürdürüyor.
Güvenli içerik yönetim çözümleri alanındaki lider şirket Kaspersky Lab, 2012 yılı boyunca spam grafiğiyle ilgili gözlemlenen sonuçları açıkladı. Buna göre, e-posta trafiğindeki spam paydası, 2012 yılı boyunca düzenli olarak azalarak, son beş yılın en düşük seviyelerine gerilemiş durumda. Bu yılın ortalaması, 2011’e kıyasla, yüzde 8.2’lik bir azalmayla %72.1’e indi. Spam seviyelerinde, bugüne kadar bu denli düzenli bir düşüşe rastlanmadığı da eklendi.
Bu düşüşte kuşkusuz anti-spam korumalarındaki yükselişin rolü büyük. Spam filtreleri, artık neredeyse tüm e-posta sistemlerinde bulunuyor. Aynı zamanda, birçok e-posta sağlayıcısı, e-postaların gönderildiği alan adının doğrulanmasını sağlayan ve dijital imzaları zorunlu tutan “DKIM” imza politikalarını kullanmaya başladı.
Spam’de yaşanan azalmadaki bir diğer sebep ise, yasal platformlarda reklam yapmanın ucuzlaması olarak açıklanıyor. Web 2.0 ile birlikte internet üzerinden reklam olanaklarının artmasıyla, reklam alanları (banner’lar), içerik bazlı reklamlar, sosyal ağ ve blog’lardaki reklamlar artışa geçerken, spam e-posta’larda ciddi bir düşüş kaydedilmeye başladı.
HAVAYOLLARI VE OTEL İSİMLERİ DE ALET EDİLİYOR
Spam e-posta trafiğindeki genel düşüşe rağmen, zararlı yazılım eklentilerine sahip e-postaların oranında aynı iyimser tabloyu görmek ne yazık ki mümkün değil. Bu konuda 2012 yılı boyunca küçük bir düşüş yaşandı ve %3.4’e geriledi. Bu rakamın, sadece zararı eklenti taşıyan e-postaları yansıttığını ve zararlı sitelere bağlantılar içeren diğer spam e-postaları göz ardı ettiği düşünülürse, bunun oldukça yüksek bir oran olduğu da ortaya çıkıyor.
Aynı zamanda, zararlı e-postalarda kullanılan farklı konu ve materyallerin miktarı da etkileyici oldu. Öncesinde kötü amaçlı kullanıcılar, hosting hizmeti veren kurumlardan, sosyal ağlardan, kargolardan, finansal ve devlete bağlı kuruluşlardan sahte bildirimler iletirken, 2012’de bu listeye havayolları, oteller ve indirim kuponu veren şirketler de eklendi.
ASYA LİDERLİĞİ BIRAKMIYOR
2012’de spam’lerin kaynak ülkeleri konusunda da ciddi değişiklikler yaşandı. Mesela, 2011’de ilk 20 spam kaynağı arasında bile yer almayan Çin, 2012’de tüm istenmeyen e-postaların %19.5’inin gönderim alanı olarak, bu konuda bir numaraya oturdu. ABD kaynaklı spam mesajlar ise, %13.5’ten %15.6’ya çıkarak ikinciliği elde etti. Asya, spam dağıtımında lider coğrafya olarak kaldı. Yıl içerisinde, bölgenin gereksiz e-postalara olan katkısı, %11.2’lik yükselişle, net %50’ye vardı.
ABD içerisinde, artan spam payı sebebiyle, Kuzey Amerika %15.8 ile ikinci sırayı aldı. Latin Amerika’ dan gelen istenmeyen e-postalar ise %8’lik bir düşüşle %11.8’e geriledi. Avrupa’da da aynı tipte bir düşüş yaşandı. 2012’de, Doğu ve Batı Avrupa’dan gelen istenmeyen epostalar, 2011’ in neredeyse yarı değeri olan %15.1’e geriledi.
Ülke bazında bakıldığında ise, en yüksek sayıda e-posta antivirüs tespiti ABD’ de gerçekleşti. Almanya, yıl içerisinde birkaç ay boyunca liderlik koltuğunda olmasına rağmen, yılı ikinci sırada tamamladı. Üçüncülük ise İngiltere’nin oldu. 2011’in bir numarası olan Rusya ise, 2012’de dokuzuncu sıraya geriledi.
“BU TABLO, SPAM’İN YOK OLACAĞI ANLAMINA GELMİYOR”
Kaspersky Lab İçerik Analizi ve Araştırmaları Başkanı Darya Gudkova, 2012 yılı sonuçlarıyla ilgili olarak, “2012 yılında, spam yüzdesi yıl boyunca aşağıya dönük olarak seyretti. Son çeyrekte, %70’in altında kaldı” diye konuşuyor. Bu düşüşün, reklamcıların ürün ve hizmetlerin reklamını yapmak için başka alanları tercih etmesiyle alakalı olduğunu düşünüyoruz” diyen Gudkova, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu sonuçlar son derece olumlu görünse de, spam’in yakın zamanda ortadan yok olacağı anlamına gelmiyor. Zararlı e-postalar, dolandırıcılık ve yasadışı ürünlerin satışı, kanundışı doğalarından dolayı, legal platformlara kayamaz. Spam hacimlerindeki düşüşün, 2013 yılında, en iyi ihtimalle ihmal edilebilir seviyelerde olmasını bekliyoruz.”
