Alman dijital silahlarının ihracatına tepki

Alman şirketlerinin otoriter sistemle yönetilen ülkelere gözetleme ve güvenlik kamerası gibi teknolojileri sattığı biliniyor. İnsan hakları savunucuları ise ihracatların daha sıkı kontrol edilmesini talep ediyor.

Telefonlar, cep telefonları ve bilgisayarların denetlenmesi, dinlenmesi için teknik alt yapıyı Alman işletmeleri de sevk ediyor. Örneğin Suriye’deki GSM operatörü Syriatel, 2010 yılında Siemens’ten bu tür teknolojileri satın almış bulunuyor. Bahreyn’in Avrupa ve ABD’den satın aldığı gözetleme sistemlerini ülkedeki muhalefet çevrelerinin takibatında kullandığı biliniyor. Libya ve Mısır’ın da aynı amaçla bu teknolojileri kullandığına dair elde sağlam deliller bulunuyor.

“Sınır Tanımayan Gazeteciler” örgütünden Christian Mihr, gözetleme sistemlerinin yanlış ellere geçmesi halinde, hemen bir “dijital silah”a dönüşebileceğini söylüyor. Konvansiyonel silahların tersine gözetleme teknolojilerinin satışında ne ulusal düzeyde, ne de AB çapında herhangi bir ihracat sınırlaması bulunuyor. Alman firmaları sadece bazı istisnaî durumlarda ihracat için izin istiyorlar. Bu nedenle Alman işletmeleri yasal sınırlamalardan ziyade ahlâkî sınırlamalarla karşı karşıya kalıyor.   Almanya’daki Sol Parti’nin silahlanma uzmanlarından Jan van Aken, firmaların etik açıdan kendilerine sınırlama koyabileceklerine inanmayanlardan: “Firmalar gönüllü olarak hiçbir zaman kendilerini sınırlamazlar. Eğer bir firma para kazanmak istiyorsa, insan haklarını çiğneyenlere de satış yapar, onların ticaret anlayışı budur!”

Van Aken, gözetleme teknolojisi ihracatlarının Almanya’nın Dış Ticaret Yasası (AWG) kapsamına alınmasını ve ihracatların da daha sıkı kontrol edilmesini talep ediyor. Buna karşın Hür Demokrat Parti’nin Federal Meclis Grup Başkanı Martin Lindner, ihracat düzenlemelerinin ve gözetleme teknolojilerinin daha sıkı kontrole tabî tutulması taleplerini geri çeviriyor: “Dünyada, -çifte amaçlı kullanılabilecek sivil mallar da dahil- ihracatlara bu kadar eleştirel ve inceden inceye bakılan Almanya gibi bir ülke daha yoktur.”

Zaten hükümet tarafında da gözetleme teknolojilerine ilişkin ulusal düzenlemeler konusunda bir değişikliğe gitme ihtiyacının hissedilmediği anlaşılıyor. Nitekim Federal Meclis’te bundan birkaç hafta önce Dış Ticaret Yasası’nın modernleştirilmesi amacıyla bazı maddeler değiştirilmiş ama gözetleme teknolojileri konusuna değinilmemişti.

İlginizi çekebilir:  Getir’in hizmet verdiği yedinci ülke İtalya oldu

Federal Ekonomi Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, yürürlükte bulunan ihracat kontrollerinin ve sınırlamaların varlığına atıfta bulunuluyor. Açıklamada ayrıca, “İhracat kontrollerinin siyasî ve teknik gelişmelere uygun hale getirilmesi için (ulusal değil) uluslararası düzeyde önlem alınmalıdır” deniliyor.

Yeşiller partisinin İç ve İletişim Politikaları sözcülerinden Konstantin von Notz bu noktada eleştiride bulunuyor: “Sonuçta Ekonomi Bakanlığı mevcut statüde bir değişiklik olmasını istemiyor. Biz geçen iki yıl içerisinde federal hükümetin dikkatini sürekli olarak bu konuda derinleşmekte olan soruna çekmeye çalıştık ama şimdiye kadar bir tepki alamadık.”

Deutsche Welle’nin haberine göre, Von Notz, hem Almanya hem de Avrupa’da gözetleme teknolojileri yazılımlarının ve altyapısının otoriter devletlere ihracatını etkin bir biçimde sınırlandıracak yasal bir düzenlemeye gidilmesini ümit ediyor. Uzmanlar, böyle bir düzenleme oluşuncaya kadar gözetleme ve denetleme teknolojileri geliştiren Alman firmalarının neredeyse hiçbir engelleme ile karşılaşmadan dünyanın hemen hemen tüm ülkelerine bu teknolojileri ihraç etmeye devam edeceklerini anımsatıyorlar.

Yazıyı Oylayın

Yazar: Haber Merkezi

TechnoLogic, teknoloji odaklı bir haber portalıdır. Melih Bayram Dede yönetiminde 2012 yılının Şubat ayında yayına başlayan TechnoLogic’teki haber ve yorumları takip etmek için sosyal medya hesaplarımızı izlemeye alabilirsiniz. E-Posta: iletisim@technologic.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir