Ulusal Güvenlik Dairesi’nin telefon ve internet kayıtlarını gizlice toplaması, bireysel özgürlüklerle ulusal güvenlik arasındaki dengenin nasıl sağlanacağı konusundaki tartışmayı yeniden gündeme getirdi.
Medya kuruluşları ve medeni haklar grupları, Obama yönetiminin gazetecilerin telefon kayıtlarını izleme altına aldığı yolundaki haberlere tepki gösterenlerin başında geliyor. Ancak bu haberden kısa süre sonra Ulusal Güvenlik Dairesi’nin milyonlarca Amerikalı’nın telefon ve internet kayıtlarını takibe aldığı ortaya çıktı. Bu da bireysel özgürlüklerle ulusal güvelik arasındaki dengenin nasıl sağlanması gerektiği tartışmasını yeniden gündeme getirdi.
Skandallar, bazı çevrelerde, hükümetin bireylerin özel hayatına fazlasıyla girdiği şeklinde yorumlandı. George Washington Üniversitesi Medya ve Halkla İlişkiler Bölümü Başkanı Frank Sesno, Adalet Bakanlığı’nın gazetecilerin telefon kayıtlarını dinlemesini ciddi bir hak ihlali olarak niteliyor.
Sesno, “20’yi aşkın gazetecinin iki ay süreyle telefon kayıtlarının takibe alınması, gazeteciliğe, gazetecilerin kaynaklarını gizli tutma ilkesine, özgür ve açık bir toplumun gereği olan bilginin serbest akışına ciddi bir müdahaledir.” diyor.
Frank Sesno’ya göre, kamuoyunun haber alma hakkıyla, hükümetin ulusal güvenliği sağlamak amacıyla bazı bilgileri saklı tutma zorunluluğu arasında denge kurulması gerekiyor.
Frank Sesno, “Hükümetin, soru soranlara, gazetecilere dönüp, bu gizli bilgileri araştırırsanız suç işlersiniz demesi son derece tehlikeli bir nokta. Çünkü bilgi edinmek hiçbir zaman suç sayılamaz.” şeklinde konuşuyor ve siyasi alanda hükümet eleştirilse de, kamuoyu bu konuda hala yönetimi destekliyor.
Yeni bir ankete göre, halkın %56’sı Ulusal Güvenlik Dairesi’nin milyonlarca kişinin iletişim kayıtlarını takibe almasını terörle mücadelede kabul edilebilir bir yol olarak görüyor. Başkan Obama da bireysel özgürlüklerle ulusal güvenlik arasındaki denge konusunda tartışma açılmasına sıcak bakıyor.
New York Times eski editörlerinden Bill Kovach, bu tartışmayı başlatmanın Başkan’ın görevi olduğu görüşünde: “Bugün ülke olarak, takibi kolay olmayan, küçük gruplar halinde gizlice hareket eden bambaşka bir düşmanla karşı karşıyayız. Mevcut teknolojinin sunduğu olanaklar, Obama’yı çok zor bir durumla karşı karşıya bırakıyor. Yönetim, gazetecilerle, Amerikan halkıyla diyaloğa girip, bu tehlikeyi daha iyi anlatmalı ve nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda düşüncelerini paylaşmalı.”
Amerika’nın Sesi’nin haberine göre, uzmanlar, Amerika’nın yeni iletişim teknolojilerinin anayasadaki bireysel haklarla hangi noktada kesişebileceği konusunda kamusal bir tartışmaya ihtiyaç olduğu görüşünde.
