Ericsson’un, 7.500 akıllı telefon kullanıcısının cevaplarını kapsayan yeni ConsumerLab raporu, Sao Paolo, Pekin, New York ve Tokyo’daki akıllı telefon kullanıcılarının ilgi alanları ve şehir yaşamıyla ilgili uygulamalara ilişkin önemli verileri göz önüne sunuyor.
Araştırma akıllı telefon kullanıcılarının; yeni hizmetler, sosyal restoran rehberleri, dijital gerçek zamanlı eğiticiler, online alışveriş önerileri, mobil menüler, rezervasyonlar ve aynı gün kargo teslim gibi şehir hayatında kendilerini en çok mutlu eden, alışveriş, restoran ve sosyal aktivite kolaylıklarıyla ilgili yeni uygulamalara ilişkin görüşlerini inceliyor.
Ericsson ConsumerLab Raporu’na göre;
- Araştırmaya katılanların %8’i restoranlarda kullanılan malzeme içeriklerini kontrol eden bir uygulamanın varlığından haberdar olduğunu söylerken, %61’i ise önümüzdeki üç yıl içinde söz konusu uygulamanın yaygın bir uygulama haline geleceğini düşünüyor.
- Şehirde yaşayanlar en çok alışveriş, restoran ve sosyal aktiviteler ile ilgili konularda memnunken; trafik, yetkililerle iletişim, çocuk ve yaşlı bakımı söz konusu olduğunda tatminsizlik yaşıyor.
- Kullanıcılar, akıllı telefonları üzerinden daha gelişmiş servislere ulaşmayı ve yetkililerle daha kolay iletişim sağlayabilmeyi istiyor.
- Genç çiftlerin ve ebeveynlerin %10-%15’i şehirlerde yaşlı ve çocuk bakımında ICT destekli servislerin kullanıldığını düşünürken, %64-%68’i ise, söz konusu hizmetlerin üç yıl içinde erişilebilir olacağını belirtiyor.
- Akıllı telefon sahiplerinin %47’si, şehir hayatındaki tatminsizliğin bir numaralı nedeni olan trafik problemini çözmek için, kişisel navigasyon uygulamalarıyla ilgileniyor.
- Kullanıcıların %47’si, söz konusu navigasyon uygulamalarını ceplerimize mobil operatörlerin getireceğine inanıyor.
Ericsson ConsumerLab Raporu’nu değerlendiren Ericsson Türkiye Genel Müdürü Ziya Erdem, “Araştırma, şehirde yaşayan kullanıcıların pek çok alanda günlük hayatlarıyla ilgili inovatif servis ve uygulamalara açık olduğunu gösterdi. Yeni ICT hizmetlerine olan bu talep, tahminlerin çok ötesinde. Sadece üç yıl gibi kısa bir süre içinde şehir hayatının tamamen değişeceğine işaret ediyor. Alışveriş, eğlence ve restoran gibi şehir hayatının önemli dinamiklerini etkileyen akıllı telefon uygulamaları, kullanıcıların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Bu uygulamaların ulaşılabilirliğine ilişkin beklentiler ise hayli yüksek” dedi.
