İletişim Başkanlığı nedir? Neden sürekli gündemde?

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle birlikte birçok kamu kurumunun yapısı değişti; bu değişimlerden biri de İletişim Başkanlığı oldu. 2018 yılında kurulan bu kurum, kamuoyunda sık sık gündeme gelmesiyle dikkat çekiyor. Peki, İletişim Başkanlığı nedir, nasıl ortaya çıktı ve bugüne kadar nasıl bir işlev üstlendi?

Geçmişten günümüze: Kurumsal dönüşüm

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 24 Temmuz 2018 tarihli ve 30488 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 14 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kuruldu. Bu yeni kurum, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM)’nün tüm görevlerini devralarak Cumhurbaşkanlığı bünyesinde faaliyet göstermeye başladı.

Başbakanlığın kaldırılmasıyla birlikte, BYEGM’nin yerine kurulan İletişim Başkanlığı, yalnızca basınla ilişkiler yürüten bir yapı olmaktan çıkarak, Türkiye’nin kurumsal iletişim stratejisini oluşturan ve yürüten bir üst yapıya dönüştü.

Yeni sistemde yeni işlev: Sadece basınla sınırlı değil

İletişim Başkanlığı’nın görevleri, basın kartı düzenlemek ya da devlet kurumlarının iletişimini koordine etmekle sınırlı değil. Kurumun ana sorumlulukları arasında:

Türkiye’nin iç ve dış kamuoyuna yönelik iletişim stratejilerinin belirlenmesi,

• Dezenformasyonla mücadele,
• Kamu diplomasi faaliyetlerinin yürütülmesi,
• Uluslararası medya ile ilişkilerin geliştirilmesi,
• Devletin kurumsal imajının yönetilmesi,

Stratejik iletişim planlamaları yapılması yer alıyor.

Bu kapsamıyla İletişim Başkanlığı, yalnızca bir halkla ilişkiler ya da basın ofisi değil; devletin söylemini hem yurt içinde hem de yurt dışında şekillendiren merkezi bir yapı hâline geldi.

Fahrettin Altun dönemi: Kurumsallaşma ve kamuoyundaki yeri

İletişim Başkanlığı’nın ilk başkanı olarak atanan Prof. Dr. Fahrettin Altun, görevi boyunca kuruma yeni bir vizyon kazandırdı. Fahrettin Altun döneminde İletişim Başkanlığı, kamuoyuyla devlet arasındaki köprü rolünü üstlenmekle kalmadı; aynı zamanda medya, dijital platformlar ve sosyal ağlar üzerinde stratejik iletişim faaliyetlerini artırdı.

Bu dönemde dikkat çeken adımlar arasında:

• “Devletin Sözcüsü” konumunun kurumsallaşması,
• Uluslararası kamu diplomasisi kampanyaları,
• Dezenformasyonla mücadele biriminin kurulması,
• Türkiye markasının uluslararası alanda tanıtımı,
• Dijital iletişim projeleri ve yapay zekâ destekli içerik izleme sistemleri yer aldı.

Bu faaliyetler, kurumun hem medyada hem de siyaset gündeminde daha sık yer almasına neden oldu. Özellikle sosyal medya çağında devletin dijital görünürlüğünün artırılması ve bilgi kirliliğiyle mücadele hedefleri, İletişim Başkanlığı’nı stratejik bir konuma taşıdı.

Sürekli gündemde olmasının sebepleri

İletişim Başkanlığı’nın sık sık kamuoyunun gündeminde yer almasının birkaç temel nedeni bulunuyor:

1. Stratejik Konumu: Kurum, devletin tüm iletişim süreçlerinin merkezinde yer alıyor. Bu da onu doğal olarak siyasi ve toplumsal gelişmelerin odağında tutuyor.

2. Kamuoyunu Bilgilendirme Rolü: Salgın dönemlerinden seçim süreçlerine kadar birçok kritik başlıkta bilgilendirme ve yönlendirme görevi üstleniyor.

3. Siyasi Eleştirilerin Odağı: Kamu kaynaklarıyla yürütülen medya kampanyaları, kamu diplomasisi çalışmaları ve yurt dışı faaliyetleri zaman zaman muhalefet ve medya kuruluşlarının eleştirilerine konu oluyor.

4. Dezenformasyonla Mücadele Faaliyetleri: Dijital içeriklere müdahale etmeden, yanlış bilgiyle mücadele etme çabası, bazı çevrelerde “denetim” ve “ifade özgürlüğü” tartışmalarını beraberinde getiriyor.

Yeni dönem: Burhanettin Duran’ın atanması

2025 yılı itibarıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı görevine Prof. Dr. Burhanettin Duran atandı. Akademik geçmişi ve SETA’daki yöneticiliği ile tanınan Duran, kamu diplomasisi ve stratejik iletişim alanlarında uzun süredir etkin bir isim olarak biliniyor.

Yeni dönemde kurumun nasıl bir yönelim izleyeceği ve stratejik iletişimde ne gibi yenilikler yapılacağı kamuoyunda merakla takip ediliyor.

Kurumsal bir iletişim ağı olarak İletişim Başkanlığı

İletişim Başkanlığı, Türkiye’nin hem iç hem de dış kamuoyuna yönelik iletişim vizyonunu oluşturan, koordine eden ve uygulayan merkezi bir kamu kurumu olarak faaliyet gösteriyor. Medyanın dönüşümü, dijitalleşme ve bilgi güvenliği gibi konularla daha da önem kazanan bu yapı, devletin stratejik iletişim araçlarından biri olmayı sürdürüyor.

Gerek üstlendiği misyon, gerekse toplumsal-siyasal gelişmelere olan yakınlığı nedeniyle İletişim Başkanlığı’nın gündemdeki yeri önümüzdeki dönemde de devam edeceğe benziyor.