Her üç kullanıcıdan birine sahte bankacılık e-postaları geliyor
Kaspersky Lab ve B2B International tarafından yürütülen Kaspersky Tüketici Güvenlik Riskleri anketine göre, kullanıcıların yaklaşık %30’u bankalardan gönderildiğini iddia ettikleri sahte e-postalar alıyor. Dolandırıcılar, hesap bilgilerini alarak paralarına erişim sağlamak üzere kullanıcıları kandırmak amacıyla, sıklıkla bankalardan gelen sahte bildirimleri kullanıyor
Çevrimiçi yapılan işlemler (e-bankacılık, e-ödeme sistemleri ve çevrimiçi mağazalar), birçok kullanıcı için artık modern hayatın ayrılmaz bir parçası. B2B International anketi, katılımcıların %95’inin çevrimiçi alışveriş yaptığını, %91’inin çevrimiçi bankacılık hizmetlerini ve %74’ünün e-ödeme sistemlerini kullandığını gösteriyor. Bu eğilim tabii ki dolandırıcıların dikkatinden kaçmıyor.
Kimlik avı; kredi kartı numaraları, çevrimiçi bankacılık hesaplarına oturum açma ve parola bilgileri, vb. gibi önemli gizli finansal verileri hedef alan çok sayıdaki zararlı saldırılardan yalnızca bir tanesi. Ankete göre, kullanıcıların %30’u sözde bir bankadan gelen ve sonradan sahte oldukları ortaya çıkan e-postalar aldığını belirtirken, %22’si de sözde çevrimiçi bir mağaza adına gönderilen şüpheli iletiler aldığını bildirdi.
Her onuncu kullanıcı (ankete katılanların %10’u), en az bir kez kredi kartı bilgilerini girmelerini isteyen şüpheli bir siteye otomatik olarak yönlendirildiğini iletti. Katılımcıların yaklaşık %6’sı, finansal bilgilerini bazı şüpheli sitelere girmiş olduklarını belirtti. Tüm bunlar, kimlik avcılığı yapan siber suçluların faaliyetlerine örnek olarak verildi.
Deneyimli ve dikkatli kullanıcıların kimlik avı girişimlerini ayırt edebilme ihtimalleri olsa da bu saldırılar, genellikle başarıyla sonuçlanıyor. Katılımcıların yaklaşık %4’ü paralarını siber suçlulara kaptırdıklarını bildirmiş durumda. İstatistiksel olarak %4 nispeten küçük bir rakam gibi görünse de her yıl çok sayıda kullanıcının saldırıya uğradığı düşünüldüğünde küçük bir başarı oranının dahi büyük paralara karşılık geldiği ortaya çıkıyor.
Gerçek dünyada olduğu gibi sanal dünyada karşımıza çıkan dolandırıcılık saldırıları da yalnızca özel koruma ile mücadele edilebilecek ciddi tehlikeler barındırıyor.