Dünyanın dört bir yanından blogcu, aktivist, araştırmacı ve internet meraklıları Berlin’e akın ediyor. 6-8 Mayıs 2013 tarihleri arasında düzenlenen re:publica konferansı sadece etkinliklerin düzenlendiği alanı değil, Berlin sokaklarını da şenlendirdi.
Bu yıl beş bin katılımcının beklendiği ve 350 konuşmacının yer aldığı re:publica’da çeşitli sahnelerde toplam 200 saatlik etkinlikler planlanıyor. Bu yıl yedincisi düzenlenen re:publica’nın sloganı ise “In/Side/Out“. Organizatörlerin deyimiyle yine sosyal medyanın içi dışına çıkarılacak.
Dijital toplumda kim nerede yer alıyor, dijital toplumu gelecekte neler bekliyor, dijital toplumdaki gelişmeler yaşamımızı nasıl etkiliyor gibi sorular masaya yatırılacak. Re:publica’nın internet sitesinden bir alıntı: “Blog küre, internet aktivizmi ve sosyal medya bütünün sadece birer parçası. Çünkü artık günlük yaşamımıza damgasını vuran dijitalleşme çoktan tüm yaşam alanlarını kapladı.”
Re:publica her ne kadar hummalı bir çalışmaya sahne olsa da, eğlenceli ve renkli bir hava yayıyor, konferansta keyifli bir telaş hüküm sürüyor. ‚Internet halkı’ koltuk altında dizüstü bilgisayar, çantada tablet ve ellerde akıllı telefonlarla salondan salona, etkinlikten etkinliğe koşturuyor. Güneşli havada büyük iç avlu, gruplar halinde yerlere yayılmış katılımcılarla dolu.
… Ve Bobs’u kazananlar…
Deutsche Welle’nin düzenlediği dünyanın en büyük sosyal aktivizm yarışması Bobs’da bu yılın talihlileri de re:publica’da açıklanacak. Bu yıl ilk kez Türkçe’nin de dahil olduğu Bobs yarışmasında uluslararası jüri hafta sonunda tüm finalistleri değerlendirdi ve altı ana kategoride kazananları belirledi. Ancak sonuçlar kamuoyuna ilk kez 7 Mayıs’ta re:publica’da duyurulacak.
2008 yılında Bobs yarışmasında ‚En İyi Blog’ kategorisinde ödüle layık görülen ünlü Kübalı aktivist Yoani Sanchez o dönem ülkeden yurtdışına seyahat kısıtlamaları nedeniyle ödülünü almaya Almanya’ya gelememişti. Ünlü blogcu Küba’daki yasal değişikliklerin ardından bu yıl re:publica’da nihayet ödülüne kavuşacak.
Nereden nereye…
re:publica’nın başarı hikayesi 2007 yılında başladı. Blogcu Markus Beckedahl ve Johnny Haeusler tarafından bir blog buluşması olarak başlatıldı ve birkaç yıl içinde dünyanın alanında sayılı konferanslarından biri haline geldi. 300 katılımcı beklenirken 700 kişinin geldiği Nisan 2007’deki ilk re:publica ‚Ağda yaşam’ sloganı altında düzenlendi.
Deutsche Welle’nin haberine göre, veri koruma, telif hakları, ağ politikaları, baskıcı rejimlerde sansür, internet kampanyaları ve internet kültürü ağırlıklı konuları ele alan re:publica sadece blogcu ve internet aktivistleri değil, politikacılar ve iş dünyası patronlarının da uğrak yeri haline geldi.
