Stellantis’in IBIS ile donatılan ilk prototipi test ediliyor

Stellantis, Saft iş birliğiyle geliştirilen Akıllı Entegre Batarya Sistemi (IBIS) teknolojisine sahip ilk prototip aracını tanıttı. Sistem, ayrı şarj cihazı ve invertör bileşenlerine duyulan ihtiyacı ortadan kaldırarak araç içi alan kullanımını artırıyor ve bakım süreçlerini sadeleştiriyor. IBIS, hem mobil hem de sabit enerji uygulamaları için yenilikçi bir çözüm olarak öne çıkıyor.
İlk IBIS prototipi, STLA Medium platformu üzerinde geliştirilen Peugeot E-3008 oldu. Araç, Stellantis ve Saft’ın yanı sıra E2-CAD, Sherpa Engineering, CNRS, Université Paris-Saclay ve Institut Lafayette gibi Fransız araştırma kurumlarının desteklediği yıllara dayalı tasarım ve simülasyon çalışmalarının ürünü olarak ortaya çıktı. Prototip, gerçek yol koşullarında test edilmeye başlandı.
IBIS teknolojisi, bataryaya doğrudan entegre edilmiş invertör ve şarj işlevleri sayesinde elektrikli güç aktarma sistemini yeniden tanımlıyor. Hem AC hem DC desteği sunan sistem, enerjiyi doğrudan motora veya şebekeye aktarırken aracın yardımcı sistemlerine de güç sağlıyor. Bu sayede dört temel fayda sağlanıyor:
Verimlilik ve performans: %10 enerji verimliliği artışı ve %15 güç kazanımı.
Ağırlık ve alan tasarrufu: Araç ağırlığında yaklaşık 40 kg azalma ve 17 litre ek hacim.
Daha hızlı şarj: Şarj süresinde %15 azalma ve %10 enerji tasarrufu.
Basitleştirilmiş bakım: Daha kolay servis imkânı ve ikinci ömür bataryaların kullanımını destekleme.
Stellantis Mühendislik ve Teknoloji Direktörü Ned Curic, IBIS’in elektrikli güç aktarma organlarını sadeleştirerek sistemi daha hafif, verimli ve maliyet etkin hale getirdiğini belirterek, bunun elektrikli araçların daha erişilebilir olmasına katkı sağlayacağını söyledi. Saft Enerji Depolama Sistemleri İcra Başkan Yardımcısı Hervé Amossé de IBIS’in akıllı, esnek ve sürdürülebilir enerji çözümleri için yeni bir dönem başlattığını ifade etti.
IBIS projesinin ikinci aşaması, Fransa 2030 programı kapsamında Haziran 2025’te başladı ve teknoloji, gerçek yol testleriyle üretim araçlarına entegrasyon için değerlendiriliyor. Sistem, otomotivin ötesinde demiryolu, havacılık, denizcilik ve veri merkezleri gibi geniş bir uygulama alanına sahip potansiyel sunuyor.