İçindekiler
Dünya genelinde etkili olan Koronavirüs (COVID-19) salgınına rağmen uzaktan çalışmaya ve uzaktan basın toplantılarında da sektörün önemli oyuncularıyla bir araya gelmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir grup gazeteci, Adform şirketinin Türkiye Genel Müdürü ve MEA, APAC Bölgeleri Satış Direktörü Cem Eroğlu ile video konferans yöntemiyle buluştuk.
Görüşmede Eroğlu, faaliyet alanları olan çevrimiçi reklâmcılıkla ilgili son gelişmeleri paylaşırken, sorularımızı da içtenlikle cevapladı. Koronavirüs salgını sonrasında her tür dijital içeriğin tüketiminin iki kat artış gösterdiğini beliten Eroğlu, mobildeki büyümeye dikkat çekerek, dijital reklam dünyasındaki gelişmeleri değerlendirdi.
TV izleme ve internet kullanım oranları arttı
Bireyler ve kurumlar olarak elimizdeki teknolojilerden en iyi biçimde faydalanmaya çalıştığımız bu dönemi değerlendiren Eroğlu, “COVID-19 dijitaldeki kullanım oranlarını iki kat artırdı. İnsanlar dışarı çıkmadıkları için TV ve internet kullanım payları büyüdü. Haber sitelerinde iki kata kadar artış var, e-ticarette ziyaretçi trafiği ciddi oranda arttı. Tüketici davranışları da değişiyor. Pazar şu anda bunlara ihtiyaç duyuyor ama bu sadece dijitalleşmeden değil, daha çok ihtiyaçtan” dedi.
Eroğlu, kurumların iç iletişim tarafında online kanalları yeterince kullanamadığını belirtirken, çalışanların motivasyonunun da dijitalleşmeyle ilgili olmaya başladığının altını çizdi. Eroğlu, sözlerine “Bugün anlıyoruz ki yeteri kadar yatırım yapamayanlar bilgi akışından da mahrum oluyorlar. Otomasyon sistemlerinin önemi iyice belirginleşti. Bu anlamda, bir yol ayrımından da söz edebiliriz. Dijitale hemen yatırım yapanlar artık hemen meyvesini toplayabilecekler. Yapmayanlar ise adaptasyon sorunuyla karşılaşacaklar” şeklinde devam etti.
Davranışları değerlendirme biçimi değişmeli
İçinde olduğumuz evde kalma sürecinin dijitali yaşam biçimi olarak dayattığını vurgulayan Eroğlu, bu sürecin yeni ve bambaşka bir tüketici davranışı ortaya çıkaracağı görüşünde. Markaların buna ne kadar hazır olup olmadığını göreceğimizi belirten Eroğlu, “Şu anda tüketiciler sadakat kararlarını gözden geçirecek bir noktadalar. Fiyat karşılaştırma sitelerindeki trafiğin artmasından, tüketicinin düşünmek için daha fazla zamanı olduğunu görüyoruz. Reklâm ekosisteminin tüm tarafları olarak bu gelişmeleri cihazdan bağımsız da yorumlamamız lazım. Cihazlar arası etkileşim ve kullanıcının cihazlar arası değişimini tespit edebilmemiz lazım. Adform olarak yaptıklarımızdan biri bu. Büyük ekranda insanlar daha fazla etkileşime geçiyor, mobilde ise etkileşim sonrası kararları alıyorlar. Şu anda büyük bir fırsat var bazı endüstriler için. Mobil bankacılık mesela. Mobilin önemi sadece içerik mecralarında veya tüketiciler özelinde değil, telefon üzerinden yapılacak işlemlerin farkındalığıyla da sonuçlanmalı. Telefona adapte olmamış tüketicilerin pişmanlık yaşayacağını düşünüyorum” dedi.
Dijitalin kullanımındaki yoğunluk, yeni nesil cihazlarda da görülüyor. Akıllı TV’ler, akıllı saatler gibi giyilebilir cihazların kullanımındaki artışın yeni nesil diğer ekranlı cihazları da büyütmekte faydalı olacak. Eroğlu, durumu şöyle değerlendirdi: “Artık ekranı olan her cihaz reklâm gösterebilir. Bu da rekâm kalitesini artıran, içerik tipini değiştiren bir gelişme. Ekranı olan her cihazda reklâm görmeye ve bugüne kadarkinden daha hedefli reklâm görebilmeye başlayacağız. Tüketiciler de aslında ilgilendikleri reklâmları görmek istiyorlar, IAB verilerine göre tüketicilerin yüzde 71’i kendi ilgi alanlarını ve alışveriş alışkanlıklarını hedefleyen reklâmları tercih ediyor. Ayrıca, her 4 kişiden 3’ü daha az sayıda ama daha kişisel reklâmlar görmek istiyor. Akıllı TV envanterindeki artış ve hedefli reklâmcılık iyi değerlendirilmeli.
Entegre platformla sahteciliği önlüyor ve reklâm kalitesini artırıyor
Bugün kurumlar açısından önemli bir problem de reklâm sahteciliği. Dünya Reklamcılar Federasyonu’nun (WFA) verilerine göre reklâmların %30’u tüketiciler tarafından görülmüyor. Yeterli korumaya sahip olmayan reklâm çözümleri reklam sahteciliğinin yapılmasına sebep oluyor ve bu da online reklâmcılığa her yıl 21 trilyon zarar veriyor. Halbuki doğru teknoloji ortakları ile çalışmak, reklâm satın almalardaki kaliteli envanterin önceliklendirilmesini sağlıyor. Kendi anti fraud (dolandırıcılık) çözümleri olan iş ortaklarıyla çalışmak gerekiyor. Avrupa’nın en büyük reklâm teknolojileri şirketi olan Adform, entegre platformuyla tüm uygulamalarda tek noktadan ve doğru bir raporlama sağlayabiliyor.”
2002 yılında Danimarka’da kuruldu
Son olarak Adform hakkında genel bir bilgi vermek isterim. Adform, dijital reklam satın alma, yönetme ve sunumunda entegre bir Yazılım olarak Servis (SaaS) platformu sunuyor. Şirketin yazılımı gelişmiş analitik, raporlama ve küresel ölçekte yüksek etkili dijtal reklamlar için yaratıcı araçlar içeren Veri Yönetim Platformu, Talep Yönlü Platform (DSP) ve Reklâm Sunma Platformunu içeriyor. 2002 yılında Danimarka’da kurulan Adform, dünyanın önde gelen ajansları, reklam verenleri, danışmanlık şirketleri ve yayıncılarını içeren bir müşteri portföyüne hizmet veriyor.