Dünyanın ilk kitapsız kütüphanesi ABD’nin Teksas ayeletinde, Bexar County bölgesine bağlı San Antonio kentinde bu yaz açılacak. BiblioTech adı verilen bu proje, masrafsız ve büyük hedeflere sahip.
Dijital kütüphanenin ödünç vermek üzere 100 elektronik okuyucusu ve üyelerinin internete girmesi, ders çalışması, dijital becerilerini geliştirmesi için onlarca bilgisayarı olacak. Muhtemelen kullanıcıların çoğu evlerinde otururken BiblioTech’in 10 bin dijital kitabından yararlanmayı tercih edecek.
Fakat BiblioTech Proje Koordinatörü Laura Cole bu tanımdan ziyade “dijital kütüphane” adını tercih ediyor; çünkü burada kitaplar olacak ama dijital formatta kitaplar. Cole, San Antonio’nun banliyölerle giderek büyümesi nedeniyle bu projeyi başlattıklarını ifade ediyor. “Kütüphanelerden sadece civarındaki insanlar faydalanabiliyor. Diğer bölgelere de hizmet götürmek zorundayız.” diyor.
1,5 milyon dolarlık BiblioTech projesi 1,7 milyon nüfusa dijital kitap sunmanın yanı sıra okullarla ortaklık halinde toplumsal eğitim hizmetleri de vermek üzere akşam geç saatlere kadar açık olacak.
Projenin fikir babası Bexar County Yargıcı Nelson Wolff, “Dünya değişiyor; halka hizmet sunmanın en iyi ve etkili yolu bu.” diyor ve Apple’ın kurucusu Steve Jobs’tan ilham aldığını söylüyor.
İngiltere’de ise ilk kitapsız kütüphane girişimi muhtemelen Londra’daki Imperial College Üniversitesi’nde başlayacak. Üniversitenin geçen yılki açıklamasında dergi koleksiyonunun %98’inin dijital olduğu ve basılmış kitap alımına son verildiği ilan edilmişti.
Ancak kitapsız kütüphaneler daha ucuz seçenek sunmuyor. Hatta ders kitaplarının dijital kopyalarını yapmak daha pahalıya bile mal olabilir. Ayrıca bazı kitapların kendileri birer tarihsel nesne durumunda olduğu için bazı koleksiyonların kitap formatlarından hiçbir zaman vazgeçilemeyecek.
Google’ın yaptığı şekilde bu tür nadir kitaplar dijital ortama aktarılsa bile, fiziksel olarak kitabın bulunması da gerekiyor. New York Halk Kütüphanesi (NYPL) Müdürü Christopher Platt, kitabın dijital versiyonuna ulaşmanın her zaman yeterli olmayabileceğini söylüyor.
Platt, “Bir kitaba ulaşmak, ona dokunup hissetmek için dünyanın her tarafından kütüphanemize insanlar geliyor. Buna duygusallık denemez, önemli bir olgu bu.” diyor.
Fakat NYPL dijital dünyayı kucaklamayı da ihmal etmiyor. Geçen yıl 880 bin e-kitap ödünç vermiş; 2008’e kıyasla beş kat bir artış söz konusu.
NYPL’nin kitap stoğunu azalttığı haberleri doğru değil. Fakat bu yıl başlayacak bir yenileme çalışması kapsamında, kütüphanenin Manhattan’da 42. Cadde’deki meşhur Merkez Kütüphane binasından 1,5 milyon kitap depolara taşınacak. Platt, yenilenmiş kütüphanenin raflarında geçmiştekinden daha fazla kitap olacağının altını çiziyor.
Yayınevleri e-kitapları kütüphanelere normal kitap fiyatının beş katından fazlasına satıyor. Ayrıca birçok e-kitap okuyucusu metin ayarlı olduğu için resimli ve şemalı kitaplar dijital ortamda iyi işlemiyor. Bu nedenlerden dolayı Platt kitapsız kütüphanelerin henüz hızlı bir dalga şeklinde yayılmasını beklemiyor.
Kuzey Amerika’da NPYL’nin de arasında olduğu 200 kütüphane iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak üzere readersfirst.org adlı yeni bir koalisyon oluşturdu.
Ancak İngiltere’de gündemde olan sorun kitapsız kütüphaneler değil, kütüphanesiz belediyeler. Ödemelerde yapılan kesintilerden dolayı birçok kütüphane kapatılmakla yüz yüze. Yazarlar kütüphanelerin kapatılmasına karşı kampanya yürütüyor.
Çocuk kitapları yazarı Alan Gibbons, başta okul kütüphaneleri olmak üzere genel olarak kütüphanelerin büyük önem taşıdığını düşünüyor.
Kendisi “e” ve “i” önekli bütün cihazları kullansa da Gibbons kitapsız kütüphane fikrine sıcak bakmıyor. “Değişimi akıllıca ele almak gerekiyor.” diyen Gibbons “okumanın tamamen atomize olması” ve “azınlıktaki ve kitapları daha az satan yazarların ortadan kalkması” tehlikesine dikkat çekiyor.
BBC’nin haberine göre, Çin ve Tayland’da uluslararası okullarda çalışma yürüten Gibbons, her öğrencisinin eline bir iPad veren en seçkin okullarda bile gerçek kitaplarla donanmış okul kütüphanelerinin elzem bir kaynak olarak görüldüğünü söylüyor. Platt, “Henüz 100 yıldır kitapları düzgün basıyoruz, e-kitapları düzgün bir şekilde yapmaya daha vakit var.” diyor.