ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya şirketlerine ilişkin kararnameyi imzaladı. Trump, “Kararnameyle sosyal medya şirketleri artık sorumluluktan muaf olmayacak. Bugün ifade özgürlüğünü en büyük tehlikelerden birinden korumak için buradayız” dedi.
2020 başkanlık seçimlerine yönelik sosyal medya platformu Twitter ile çekişen ABD Başkanı Donald Trump, Adalet Bakanı William Barr’a sosyal medya şirketlerinin ‘yanıltıcı uygulamalarına karşı’ eyalet yönetimleriyle ortak çalışma konusunda talimat verdiğini açıkladı.
Trump, açıklamasında “Twitter muteber olmazsa kapatırız, bu yasal olarak mümkün” ifadelerini kullandı. Reuters ajansının haberine göre Bakan Barr da yönetimin Trump yönetiminin sosyal medya şirketlerine ilişkin bir kanun teklifi hazırladığı bilgisini paylaştı.
Reuters haber ajansına göre söz konusu başkanlık kararnamesi, Federal İletişim Komisyonu’na (FCC), İletişim Uygunluk Yasası’nın 230 numaralı bölümü altında yer alan düzenlemelere açıklık kazandırma ve öneriler getirme yükümlülüğü veriyor.
İletişim Uygunluk Yasası, online platformlara, kullanıcıları tarafından yapılan paylaşımların içeriğinden sorumlu olma muafiyeti getiren federal bir yasa. Yasada yapılacak değişiklikler, teknoloji firmaları aleyhine daha fazla dava açılmasına neden olabilir.
Başkanlık kararnamesinde, Federal İletişim Komisyonu’nun, sosyal medya şirketlerinin paylaşılan içerikler üzerinde değişiklikler yapmasının, bu şirketlerin İletişim Uygunluk Yasası’nın 230 numaralı bölümünün güvence altına aldığı korumayı kaybetmesi anlamına gelip gelmeyeceğini gözden geçirmesini talep ediyor.
Kararname ayrıca Federal İletişim Komisyonu’na sosyal medya platformlarının içerik uygunluğunu belirlemede yanıltıcı yöntemlere başvurup başvurmadığını ve bu platformların ilke ve politikalarının hizmet kullanım şartlarıyla uyuşup uyuşmadığını inceleme zorunluluğu getiriyor.
Kararname taslağına göre Beyaz Saray Dijital Strateji Dairesi, vatandaşların online sansür vakalarını bildirmesine yardımcı olarak bir sistem tesis edecek.
Beyaz Saray Teknoloji Önyargı Aygıtı olarak adlandırılan sistem, internette sansür uygulamalarına ilişkin şikayetleri toplayacak ve bunları Adalet Bakanlığı’yla Federal Ticaret Komisyonu’na (FTC) iletecek.
Federal Ticaret Komisyonu, bunun üzerine, ”harekete geçmeyi dikkate almakla” sorumlu olacak, söz konusu şikayetlerde belirtilen durumların yasalara aykırı olup olmadığını inceleyecek, şikayetlere ilişkin rapor hazırlayacak ve bu raporu kamuoyuna sunacak.
Başkanlık kararnamesi taslağı ayrıca Adalet Bakanı’nın aralarında eyalet başsavcılarının da olduğu bir çalışma grubu oluşturması ve bu grubun, online platformların haksız ve yanıltıcı eylemlere girişmesinin önüne geçen eyalet yasalarının uygulanış şeklini incelemesini de öngörüyor.
Çalışma grubu ayrıca online platform kullanıcılarını, başka kullanıcılarla etkileşimler ya da paylaşılan içerikler temel alınarak izleyecek ya da izlenecekler listesi oluşturacak.
Online reklamlar için yapılan federal harcamalar da online platformların ifade özgürlüğünü kısıtlamadığından emin olmak için federal daireler tarafından inceleme altına alınacak.
Kararname, her federal daire başkanının elde ettiği bulguları 30 gün içinde İdare ve Bütçe Dairesi Başkanlığı’na iletmesi zorunluluğu getiriyor.
Twitter’ın ABD Başkanı Donald Trump’ın “posta yoluyla oy kullanma hileye açık” mesajını “teyide muhtaç” olarak etiketlemesiyle alevlenen tartışma sosyal medya devlerini de böldü.
Facebook’un kurucusu Zuckerberg “Biz doğruluğun hakemi değiliz” derken, Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey, “Amacımız çelişkili açıklamalar arasındaki noktaları birleştirip tartışmalı içeriğe dikkat çekmek” diyor.
Çarşamba günü muhafazakar çizgideki Fox News kanalına bir röportaj veren Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, Perşembe günü bazı bölümlerin yayınlandığı röportajda sosyal medya içeriklerinde sansür tartışmasıyla ilgili, “sosyal medya platformlarının internet ortamında paylaşılan her şeyin doğruluğunun hakemi olmaması gerektiğini” söyledi.
Başkan Donald Trump’ın sosyal medya şirketleriyle ilgili bir başkanlık kararnamesi imzalayacağı haberinin ardından alevlenen tartışmada Twitter’la arasına mesafe koyan Zuckerberg, ifade özgürlüğü konusunda diğer teknoloji şirketlerinden farklı bir politikası olduğunun da altını çizdi.
Zuckerberg, Twitter ve Facebook’un bu konuda farklı yerlerde durduğunu vurguladı, şirketinin ifade özgürlüğüne diğer teknoloji şirketlerine kıyasla daha bağlı olduğunu savundu.
Paylaşılan içeriğin teyit edilmesi uygulamasından siyasetçilerin paylaşımlarını ve reklamlarını muaf tutan Facebook’un kurucusu, “Siyasetçilerin söyledikleri için teyit mekanizmasını işletmenin doğru olmayacağını düşünüyoruz” dedi.
“Facebook ya da diğer internet platformlarının genel olarak hakikatin hakemi olmaması gerektiği kanısındayım. Bana sorarsanız bu neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verme açısından tehlikeli bir çizgi” ifadelerini kullandı.
Facebook’un kurucusu Zuckerberg, Fox News’a verdiği röportajda muhafazakar cepheden gelen eleştiriler konusunda genel bir değerlendirme yapmakla yetinerek, “Niyetin ne olduğunu anlamam gerek. Ancak genel olarak sansürden endişe eden bir hükümetin bir platformu sansür yoluna gitmesi doğru bir refleks değilmiş gibi geliyor” yorumunda bulundu.
Twitter’ın CEO’su Jack Dorsey ise, Başkan Trump’ın paylaştığı mesaja teyit uyarısı koyma kararını savundu. Dorsey Twitter’dan yaptığı açıklamada, tüm dünyada seçimlerle ilgili olarak paylaşılan yanlış ya da tartışmalı bilgiye dikkat çekmeye devam edeceklerinin mesajını verdi.
Amerika’nın Sesi’nin haberine göre, Zuckerberg’ün gündeme getirdiği “hakikatin hakemi” eleştirisine de yanıt veren Jack Dorsey, “Amacımız çelişkili açıklamalar arasındaki noktaları birleştirerek tartışma konusu olan içeriğe dikkat çekmek ve takdiri kamuoyuna bırakmak. Bu da bizi hakikatin hakemi haline getirmez” diye yazdı.
