İçindekiler
Daha önce Turkcell’de Kurumsal ve Dijital İletişim Direktörü olarak görev yapan Engin Gedik’in kurucu ortağı olduğu ‘1440 Ventures’ tarafından hayata geçirilen ‘PostBee’, Instagram paylaşımlarıyla para kazandıran bir uygulama.
PostBee nedir?
PostBee, her kullanıcının marka ve ürün tanıtım kampanyalarına katılıp sosyal medya paylaşımları yaparak kendi dijital çevresi ve etkinliği ölçüsünde gerçek para ve çeşitli hediyeler kazanabildiği bir platform. Bu sayede hem kullanıcılar kendi çevrelerini etkileme güçlerini ek gelire dönüştürebiliyorlar hem de markalar, potansiyel müşterilerine en güvenilir kanal olan “arkadaş ya da akraba tavsiyesi” sistemi üzerinden ulaşmış oluyor.
Influencer pazarlaması ya da yerli tabiriyle “fenomen kullanımı” bir dönem oldukça yaygındı ancak inandırıcılık ve ikna konusunda hiçbir zaman istenilen yere gelemedi. PostBee, “micro-influencerlar” üzerinden aynı sistemi işleterek daha sağlıklı ve gerçek müşteri algısına dönüşebilecek bir iletişim yapılmasını sağlıyor.
PostBee nasıl çalışır?
Markalar reklam kanallarını kullanarak istedikleri mesajı istedikleri kişilere ulaştırabilirler. Bu, zaten pazarlamanın en bilindik yolu.
Ancak bu durumda tüketiciyle konuşan, markanın kendisi olduğu için reklamlara karşı gelişen negatif tutum kaçınılmaz olarak tekrarlanıyor. İnsanlar hem televizyon, gazete, dergi ve diğer geleneksel medya kanallarında hem de dijital dünyada o kadar fazla reklama maruz kalıyorlar ki kendilerine ne demeye çalışırsa çalışsın marka mesajlarına karşı bir isteksizliğe sahip oluyorlar.
Bu durumun kırılabildiği ancak markaların doğrudan aksiyon geçemedikleri tek alan tavsiye sistemi. Başka bir deyişle markanın doğrudan konuşması yerine başkalarının marka yerine konuşması, elçilik etmesi.
PostBee üzerinden bir iletişim kampanyası yapmak isteyen marka, PostBee içerik ekibiyle iletişime geçtikten sonra kampanya yönlendirmelerini ve kullanıcıların ne yapması istendiği uygulamaya giriliyor, böylece kampanya süreci başlıyor. Markalar kullanıcılardan belli bir çerçeve içinde her şeyi yapmalarını isteyebilir.
Örneğin bir videoyu sosyal medyada paylaştırmak, bir etkinliğe gelip oradan fotoğraf paylaşmasını istemek, markanın bir şubesini ziyaret ederek paylaşım yaptırmak ya da markaya ait bir ürünle ilgili mesajı yerelleştirerek kendi şehrine uygun paylaşım yaptırmak mümkün. Markalar kullanıcının ne yapacağını doğrudan söyleyebilecekleri gibi bir hedef verip paylaşım içeriğini kullanıcının yaratıcılığına da bırakabilirler.
Kullanıcılar görevi yerine getirdikten sonra yaptıkları paylaşımı PostBee içerik ekiplerine gönderirler, uzman editörler paylaşımı kontrol edip onayladıklarında ise hesabının etkinliğine göre kazandığı para anında kullanıcının hesabına eklenir. Kullanıcılar, kazanacakları parayı en baştan gördükleri için tüm bu iş sürecinde herhangi bir sürpriz de yaşanmaz.
Ayrıca bu kontrol ve onay süreçleri markaları ve pazarlama ekiplerini yormadan yapıldığı için sistem markaya hiçbir iş yükü doğurmaz. Elbette kampanya sonunda detaylı bir rapor da marka ile paylaşılır. Çalışma sisteminin özeti böyle; kısaca PostBee ile hem markalar müşterilerine en güvenilir iletişim metodu olan tavsiyeler üzerinden ulaşırlar hem de kullanıcılar yapacakları paylaşımlar ile para kazanarak ek gelir elde ederler.
Türkiye’de/Globalde rakibi var mı?
Klasik fenomen kullanımı ve influencer pazarlaması hem ajanslar hem de fenomenlerin kendileri üzerinden devam ediyor. Bu süreçleri dijitalleştirmiş farklı platformlar da var. PostBee’nin sağladığı “micro-influencer” pazarlaması ise şu anda Türkiye’de verilmeyen bir hizmet, bu açıdan girişimin şu anda ilk ve tek olduğunu söyleyebiliriz.
Diğer platformlar yüksek takipçiye sahip hesapları hedefleyerek klasik fenomen pazarlaması yaparken PostBee kaç takipçisi olursa olsun herkese açık bir uygulama. Çok takipçisi ve etkileşimi olan çok para kazanırken daha azına sahip olanlar da kendi ölçeğinde para kazanabiliyor.
Global ölçekte birkaç rakibi bulunan PostBee, özellikle marka pazarlama ekipleriyle yakından çalışması ve markaya özel her türlü teknik geliştirmeyi yaparak kampanya çeşitliliğini artırması gibi özellikleriyle bu rakiplerden sıyrılarak henüz yolun başında olsa da önemli bir oyuncu olma yolunda ilerliyor.
PostBee’nin hikayesi nedir?
15 yılı aşkın teknoloji yazarlığı yapan Engin Gedik, son olarak 7 yıl Turkcell’in Kurumsal ve Dijital İletişim Direktörü olarak çalıştıktan sonra geçtiğimiz yıl görevinden ayrılarak 1440 isimli yenilikçi iletişim ajansını kurdu.
İsmini bir gündeki toplam dakika sayısından alan 1440, markalara her dakikanın müşterilerine ulaşmak için çok değerli olduğunu ve her gün kullanıcılara dokunabilmek için birkaç dakika pay almayı hedefleyen binlerce marka ile mücadele ettiklerini hatırlatırken bu mücadelede öne geçecekleri stratejiler ve araçlar geliştirmeye başladı.
Geçtiğimiz ay yatırım alarak hem teknoloji ve iletişim alanında hizmet verecek yenilikçi ürünler geliştirmek hem de her konuda yenilikçi fikirlere sahip olan girişimcileri ve var olan girişimleri desteklemek üzere “1440 Ventures” markasını hayata geçiren şirketin Türkiye’de geliştirerek kullanıma sunduğu ilk uygulama PostBee oldu.
Marka tarafında çalışırken en fazla değer verdikleri içeriklerin kullanıcıların markayla ilgili pozitif paylaşımları olduğunu belirten Engin Gedik sözlerine şöyle devam ediyor: “Reklam yapmak bir marka için en kolay şey. Söylemek istediğinizi söylüyor ve istediğiniz kanallardan yayınlatıyorsunuz. Gerçek bir kullanıcının sizin mesajınızı çevresiyle paylaşması ise eşsiz bir değer.
Çünkü paylaşımı yapan kullanıcının çevresindeki kişiler reklamlarınızı görmeye çok da gönüllü değilken arkadaşlarının ya da akrabalarının paylaşımlarını görmekten rahatsız olmuyorlar. Bir diğer konu ise markaların influencer kullanımı…
Doğru noktalarda influencer, yani alışık olduğumuz tabirle fenomen kullanımı gayet anlamlıyken çoğu markanın yaptığı kullanımlar medya bütçelerinin boşa harcanmasıyla sonuçlanıyor. Markalar artık şunu fark etmeliler; siz yeni lanse ettiğiniz cep telefonunuzu 1 milyon takipçili bir moda blogger’ına paylaştırsanız da ama telefonu alacak olan kitle halen ailesindeki ya da arkadaş çevresindeki güvendiği kişilerin tavsiyeleriyle hareket ediyor.”
PostBee’nin bir diğer faydası ise dijital medya bütçelerinin Türkiye ekonomisi içinde kalmasını sağlaması. Markalar tanıtımlarını ve interaktif kampanyalarını gerçek kişiler yoluyla sosyal medya üzerinden yaparken yurt dışına herhangi bir ödeme çıkmıyor, hatta bütçenin büyük kısmı doğrudan Türkiye’deki kullanıcılara aktarılmış oluyor. Kısa sürede 15 bin kullanıcıya ulaşan PostBee, bugüne kadar 16 farklı marka tarafından çeşitli kampanyalarda kullanıldı ve aktif olarak kullanılmaya devam ediyor.
Nasıl üye olunur?
App Store ve Google Play üzerinden indirebileceğiniz PostBee’ye üyelik aşamasında cep telefonunuza gelecek onay koduyla kolayca kaydolabilir ve hemen kampanyalara katılmaya başlayabilirsiniz. Kayıt esnasında seçeceğiniz ilgi alanlarınıza uygun olan marka kampanyaları belli aralıklarla size yönlendirilecek ve görevleri tamamladıktan sonra kazandığınız parayı banka hesabınıza aktarabileceksiniz.
